Ne Yapıyoruz?
Platform Kooperatifçiliği İnisiyatifi, ülkemizde platform kooperatifçiliğini tanıtmak, savunmak ve Türkiye ekonomisine özgü platform kooperatifi modelleri üzerinde çalışmak amacıyla oluşturuldu. Uluslararası Platform Kooperatifçiliği Hareketini takip eden İnisiyatif, yurt dışında platform kooperatifçiliği ile ilgili yapılan çalışmaları, iyi örnekleri ve gelişmeleri Türkiye’deki girişimcilere, kooperatifçilere, kamu ve sivil toplum çalışanlarına aktarmaya çalışıyoruz. Türkiye’de platform kooperatifçiliğinin desteklenmesi için sivil toplum ve kamuda lobicilik faaliyetlerinde bulunuyoruz. Platform kooperatiflerinin kurulmasını kolaylaştıracak bir kuluçka merkezi oluşturmak için çaba sarf ediyoruz.
Neden platform kooperatifçiliği?
Son 10 yılda dijital teknolojilerdeki hızlı gelişim tüm sektörleri etkiliyor. Dijitalleşme ve dijital dönüşüm olarak adlandırılan süreçler her sektörden şirketlerin iş modellerinde değişimlere sebep oluyor. Bununla birlikte platform kapitalizmi diye adlandırılan dijital ekonomi gerek girişimcilere, gerek çalışanlara gerekse kullanıcılara yönelik olumsuz etkileri söz konusu. Bunlar;
Sermaye Yoğunlaşması: Ağ etkileri, platformların yukarıdan aşağıya kontrolüne, rekabetin zayıflamasına ve tüketici alternatiflerinin azalmasına yol açıyor. Büyük şirketler tarafından satın alınma amacıyla yola çıkan startup işletmelerinin %90’ı ilk 18 ayda başarısız oluyor. Başarılı olanlar da güçlü platformlar tarafından satın alınıyor. Yerel ve ulusal ekonominin orta ve uzun vadede zayıflamasına sebep olan bu satın almalar, piyasayı etkileme gücünün ulslar arası büyük şirketler tarafından kontrol edilmesine yol açıyor.
Çalışanların Hak Kayıpları: Paylaşım Ekonomisi, Gig Ekonomi vb. kavramlarla adlandırılan platform kapitalizmi esnek çalışma ve serbest iş gücünü destekleyerek çalışanların hak kayıplarına sebep oluyor. 2020’de ABD’deki çalışanların %40’ından fazlasının serbest çalışan (freelancer) olacağı ön görülüyor. Diğer ülkelerde de benzer bir eğilim gözleniyor. Serbest çalışanlar iş güvencesi, tazminat, sigorta vb. özlük haklarından mahrumlar.
Kitlesel Sömürü: Son 10 yılda global serbest iş piyasasında tüketici fiyatları sürekli yükselirken, ortalam ücretler düşüyor. Dijital iş platformları ve dijital iş kültürü sınır ötesi bir çalışan havuzundan beslenirken, farklı demografik ve ekonomik koşullarda çalışan işçiler arasında bir ücret rekabeti yaratıyor. Örneğin, Taskrabbit benzeri serbest çalışanları iş güçlerini sattığı platformlar, İngiltere’deki bir tasarımcı ile Hindistan’daki bir tasarımcının birbirine rakip kılıyor. İş veren için daha ucuz iş gücü anlamına gelen bu rekabet, çalışanların giderek daha az kanamasına sebep oluyor.
Kişisel Verilerin İhlali: Veri günümüzün petrolü haline geldi. Şirketler iş modellerini kullanıcı verilerini toplamak ve bunlardan bir değer oluşturmak üzerine kuruyorlar. Ancak bu durum kullanıcı verilerinin ihlâli ile sonuçlanıyor. Cambridge Analytica Facebook skandalı bize gösterdi ki, kullanıcı verilerinin ne amaçla kimler tarafından kullanıldığı takip edilemiyor. Öte yandan sadece Avrupa Birliği ülkelerinde kişisel veri pazarının 2020 yılına kadar 1 trilyon doları aşması bekleniyor.
Nasıl bir platform kooperatifi?
Platfom kapitalizminin bu olumsuz etkilerine karşı Platform Kooperatifçiliği Hareketi yenilikçi bir iş modeli öneriyor. Bu çalışanların ve/veya ortaklaşa kuracakları kooperatif işletmeleri yoluyla dijital varlıkların ortaklaştırılması fikrine dayanıyor. Bilişim ile kooperatifçiliğin birleştirdiği bu işletme modeli, Uluslararası Kooperatifçilik Birliği’nin 7 kooperatifçilik ilkesi çerçevesinde, Birleşmiş Milletler’in (BM) belirlediği kalkınma hedefleri doğrultusunda ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) insana yakışır iş vizyonuna sahip ve T.C. Kooperatifçilik Kanunu’nun belirlediği sınırlar içinde oluşturulmaktadır.
Siz de bu sürece dahil olmak, katkı sağlamak isterseniz. Lütfen bizimle iletişime geçin.