Kooperatiflerle Kalkınmak

Kooperatifçilik insanın özünde olan birlik ve beraberlik duygusunun uygulamaya geçmiş halidir. İnsani değerlere önem veren yaratıcı ve yapıcı toplum önderlerinin kendisi gibi düşünen insanlarla birlikte yer aldığı çatı örgüt olan kooperatifler demokrasiye inanan, insana ve çevreye duyarlı, toplumsal kalkınmayı yürekten isteyen bireylerin düşünce tarzıdır.

Çeşitli şekillerde tanımlasa da kooperatifçilik temelde satın alma gücü düşük bireylerin ortak amaçlar etrafında toplanarak birlikte ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak için kar amacı olmaksızın ortaya çıkan örgütlenme olarak kabul edilir. Bu model bireylerin ekonomik ve siyasi hayata birlikte ve eşit şartlarda etkin katılımını sağlar. Bu nedenle kooperatifler toplumsal kalkınmayı gelir adaleti içinde sağlamayı amaçlar.

Yüzyıllardan beri ülkemizde ve birçok ülkede farklı dayanışma modelleri olmak ile birlikte günümüzdeki kooperatifçilik hareketinin başlangıcı, İngiltere’deki Manchester kentinin Rochdale kasabasında kurulan kooperatifin kuruluş tarihi, 21 Aralık 1844 olarak kabul edilmektedir. Rochdale Haksever Öncüleri Tüketim Kooperatifini farklı kılan kooperatifçiliğin ilkelerini ortaya koymalarıdır. Bu ilkeler Uluslararası Kooperatifler Birliğinin genel kurullarında günün şartlarına göre değişmiş ve şekillendirilmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda kooperatifler de diğer ticari şirketler gibi mal veya hizmet alıp, satarlar. Ancak ticari şirketlerden farklı olarak kâr amacı gütmeden veya diğer bir deyişle ortaklarına kar payı dağıtmadan faaliyet sürdürürler.

Kooperatifler, sermayeleri yetersiz insanları bir araya getirerek onlara ekonomik güç sağlarlar. Bireylere kendi işinin sahibi olma imkanı verirler. Yatırımları ile istihdam imkânı yaratırlar. Yereldeki kaynakların ekonomiye kazandırılmasında rol oynar, ortaklarına ve yöre ekonomisine katkı sağlarlar. İçinde bulunduğu topluma ve doğal çevreye duyarlı kooperatifler, özel sektörün yatırım yapmada çekingen davrandığı bölgelerde bile yaptıkları yatırımları ile yerel ekonominin kurtarıcısı rolünü üstlenirler. Sorunları birlikte çözme gücü verirler. Yörede sorunların tartışılmasını, çözüm yolları üretilmesini kolaylaştırır. Demokratik yaşamın sağlıklı işlemesine fırsat yaratırlar.

Kooperatifler toplumsal ve ekonomik hayatta insanların yaşamlarını daha adil, eşitlikçi ve demokratik hale getirilmesinde önemli rol oynar. Dünyada ekonomik kazancını en üst düzeye yükseltmek isteyen hırslı şirketlere veya insanların içinde bulundukları zayıf konumu istismar etmeye çabalayan insanlara karşı toplumun ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için en uygun ve yerinde örgütlenme alternatifidir. Kooperatifçilik ile yerelde ve ulusal ölçekte sosyal ve ekonomik çözümler üretilebilir ve farklılıklar yaratılabilir.

Kooperatifleri bu nedenli güçlü yapan temel özellikleri demokratik yöntemlerle yönetilmeleri ve sahiplerinin eşit konumda bulunan ortaklar olmasıdır. Kooperatiflerde ortaklık paylarına bakılmadan her ortağın bir oy hakkı vardır. Kooperatif kurmanın sayısal olarak bir ölçeği yoktur. Her toplumda bireylerin farklı ihtiyaçlarına göre kurulan kooperatiflerin kurucu ortak sayısı esneklik gösterebilir.

Kimi ülkelerde kooperatifler en az sayı olan üç ortağa sahipken, kimi ülkelerde binlerce ortağı olan kooperatifler bulunur. Günümüzde yaşanan sosyal çalkantılar ve ekonomik çöküşlerin sonrasında kooperatifleri yeniden daha güçlü şekilde gündeme taşıyan da bu özellikleridir. İşsizliğin, yoksulluğun ve açlığın arttığı dünyamızda Birleşmiş Milletlerin de çözüm olarak ekonomik ve sosyal kalkınma için kooperatifleri göstermesi ve 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesinin temelinde kooperatiflerin eşitlik, dayanışma ve adil paylaşım ile çözüm yaratması yatmaktadır.

Paylaşmak güzeldir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir